Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üzerine Bir İnceleme
Yazar
Mesaj
Konu: Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üzerine Bir İnceleme Paz Şub. 08, 2009 6:43 pm
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üzerine Bir İnceleme
İşte o an! Ben, yeni Harry Potter kitabını okudum; ve hakkında yazı yazıyorum! Sonunda bu ünlü kitap hakkında ben de bir şeyler söyleyebiliyorum!
Evet, inanması zor, fakat Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı geldi. Hem de beklenenden çabuk geldi. Bu noktada, kitabın biz okuyuculara ulaştırılmasında eminiz ki hiçbir emeğini esirgemeyen Yapı Kredi Yayınevi’ne teşekkürleri bir borç biliyoruz! YKY, gerçekten takdire şayan bir çalışmayla, kitabı neredeyse “jet” hızıyla Türk okuyucularla buluşturdu. Hatta bu sefer, kitabın İngiltere’den sonra çıktığı ilk ülke olmamız gibi bir iddiası bile var. Belki görmüşsünüzdür: Kitap, kitabevlerinde, “Şimdi Türkçe bilmek vardı!” gibi esprili bir sloganla satılıyor.
Gelelim şu ünlü Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na... Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı tümüyle Ateş Kadehi’nin son bölümündeki sıkıntılı havasından gidiyor. E dolayısıyla kitap okuyucuda serinin ilk dört kitabından farklı bir tat bırakıyor: Sıkıntı ve gerginlik...
Ateş Kadehi’nin sonunda geri dönen ve güçlenmeye başlayan Voldemort, bu kitabın temel konusu. Ancak sakın kitabı okumadan “Voldemort geri döndü, şimdi müthiş savaşlar, dövüşler filan olur,” diye düşünmeyin, hayal kırıklığına uğrarsınız: Çünkü, üzülerek söylüyorum ki, beşinci kitap bir tür “geçiş bölümü” olmuş. Kitabı okuyup bitirdiğinizde sanki sonu eksik kalmış gibi hissediyorsunuz. Ama görüyorsunuz ki, kitap zaten sizi tatmin edici bir son için sonraki kitaba (muhtemelen de kitaplara) bağlıyor – son bölümün adı “İkinci Savaş Başlıyor”...
Yazar Rowling, belki de bu tatminsizliği gidermek için olacak, kahramanımız Harry Potter’ın hayatındaki tüyler ürpertici gerçeği, çoğu kişinin düşündüğü gibi yedinci ve son kitapta değil, bu kitapta açıklıyor: Karanlık Lord Voldemort, niye ısrarla Harry’nin peşinde? Ancak bu bilgi de sizi tatmin etmek yerine iyice merakta bırakıyor: Henüz okumamış okuyucular olabilir diye söylemiyorum, nedenini okuyunca anlayacaksınız.
Kimi İngiliz eleştirmenlerin “Yazar çok fazla tasvire yer vermiş, okuyucunun hayal gücüne yer bırakmıyor” eleştirisine gelince... Doğru, yazar çok fazla tasvire yer vermiş, ancak bu, şahsen benim, Harry’nin gezip gördüğü birtakım şeyleri daha iyi hayal etmemi sağladı. Ayrıca uzun anlatım, uzun kitap demek; biz Harry Potter fanatikleri için sorun yok!
Sonuçta bu bir Harry Potter kitabı, insan mükemmel işler bekliyor. Ancak mesela, “Lord Voldemort niye Harry’yi öldürmek istiyor?” sırrı, korkutucu bir biçimde benim kitap çıkmadan önce yürüttüğüm bir tahmini andırıyor. Buna rağmen, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı, okuduğum en iyi, en yaratıcı kitaplardan biri, ancak henüz okuduğum en iyi Harry Potter değil. Belki ikinci ve üçüncü okuyuşumda (ilk okuyuşumda 1100 sayfalık kitabı bir buçuk günde okudum da) içime iyice sindirebilirim.
Kitabı henüz okumayanlar için, yazımın sonunda küçük bir mesajım var: Harry’nin “hareketli” aşk hayatını, Gryffindor Quidditch takımından kimlerin ömür boyu uzaklaştırıldığını, Hagrid’in Yasak Orman’da neyle ilgilendiğini, veya Karanlık Lord ile Albus Dumbledore’un nasıl olup da düello ettiklerini merak ediyorsanız... BU KİTABI OKUYUN!
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üzerine Bir İnceleme